Posof Gelenekleri




GELENEKLER Kaynak:Fehmi Bayraktaroğlu'nun HeryönüylePosof Kitabı


Her yörede oldugu gibi güzel posofumuzun da bizlere has gelenek örf ve adetleri var. Bunlardan özet olarak sizlere Evlenme,Söz yüzügü, Nisan, Kina gecesi, Dügün, Ayak dönümü, Cocuk görme, Sünnet, Seyran, Yilbasi, Elfene, Imece, Cenaze, Oyunlar, Calgi türleri ( Müzik), Kepce hatun, Cift cikarma, Koc takimi, Ziyaretler... gibi misalleri tanitmaya calisagim.Calismamim büyük bir kaynagi olan degerli Fehmi Bayraktaroglu´nun hazirlamis oldugu "POSOF HER YÖNÜYLE" kitabidir.



Evlenme



Posofta evlenme yasi, fevkalade haller disinda, 20 yasindan sonradir. Cumhuriyet döneminden sonra bilhassa son zamanlarda, Askerligini yapmis olmakla alt sinir belirlenmis oluyor.



Son yilllarda bu , tahsilini tamamlamis gelir saglayici bir meslege iktisapla sinirlandirmaya baslanmistir. Bu son durum kizlar icin de gecerli sayilmaktadir.


Daha önce evlilikte secilecek esten, büyük aile icindeki bireylere kaynasip kaynasamayacagi, aile reislerine karsi hürmet, aile islerine yardimci olup olmayacagi ile dogurganlik gücünün bulunup bulunmadigi hususlarina, olumlu cevaplar alinabilecek nitelikler beklenirdi.


Simdi, cekirdek aile sisteminin yerlesmesiyle, yukaridaki sartlarin bircogu kendiliginden ortadan kalkmis oldu. Halen Posofta uygulanan evlilik adetlerini eskiden uygulanan adetlerle birlikte anlatacagız.


Evlilik adetlerimizi sirasiyle birkac noktalarla aciklamak istiyorum:






Saraflama (taraflarca)


Saraflama (evlenecek adaylarca)


Elcilik


Söz ve Söz yüzügü


Nisan


Kina gecesi


Dügün




Saraflama(taraflarca)




Evlenecek yasi ve evlendirmek sartlari tamamlanmis kiz ve erkek sahibi aileler, uzak yakin akraba, komsu, dost ve arkadas kesimlerinde kendileriyle dostluk kurulabilecek ailelerden, ogluna veya kizina es olabilecekleri arastirir. Begenilen ailenein cocugu dügünlerde , bayramlarda, seyranlarda, , is basinda, bos zamaninda uzak yakin incelemeye alinir. Bu isi talip olan güvenebilecegi yakinlari yapar.



Saraflamada , saraflayan tarafca karsi tarafi her husuta begenmisse bu is, evlenecek olan erkek veya kiza aciklanir.Bu saraflamanin gizliligini ilk delen hareket olur. Bundan sonra ayni gizlilik icinde saraflamanin ikinci süresi baslar.



Saraflama (evlenecek adaylarca)



Anne baba ve diger yakinlarin begendigi erkek veya kiz, bu defa talip tarafindan gizlice incelemeye alinir. Toplum icindeki davranislari, fizyonomik yapisi, piskolojik , ahlak yapisi, arkadaslari arasindaki yeri gözlenir.Bu süre ayni zamanda talip olan kisinin karsi tarafa ilgi duyarak samimi yaklasimini saglamis olur. Begeni talip tarafindanda onaylandiktan sonar, artik sira isin karsi tarafa duyurulmasina gelir.



Elcilik




Elcilik isi tamamen erkek tarafinin isidir. Posofta kiz tarafindan elci gitmesi ayiplanan bir husus olarak nitelendirilir. Tabbiki kiz ailesi kizini herhangi bir gence vermek isterse, el altindan bir yakinina karsi tarafi uyarmak gibi bir sarafliga benzer tutumda bulunur. Bu durumda dahi yine saraflama ve elcilik erkek tarafina kalir.


Elci, erkek tarafinin en cok güvendigi aile dostlari arasindan ( bir veya iki kisi) secilir . Elciler, genellikle erkek olur, gidilecek ailenin durumu öyle gerektiriyorsa, elci kadinda olabilir.



Elciler gidecekleri düngür (dünür) adayina önceden haber verirler. Genellikle bir persembe gecesi yatsi namazindan hemen sonra giderler. Karsi taraf haberli oldugundan elciler, evin genc erkekleri tarafindan karsilanarak oturacaklari odaya götürülür. Kiz evinin aile reisi elciyi kendi oturdugu yerin yanibasina davet ederek, ilk iltifatini gösterir. Müteakiben selam, merhaba, ve halhatir sormalarindan sonra, genellikle taraflarin arzu ettikleri ahlaki begentileri yansitilan hatiralar, seremcemler, kisa hikayaeler anlatilarak sohpet yürütülür.


Eskiden elciye cay, kahve, yemek ikram edilmezdi. Sayet ikramda bulunursa, elcinin yapacagi evlilik istegi kabul edilmis sayilirdi, simdi ise gelenek olmus cay ve kahve ikramindan sonra elci, münasip bir firsati yakalayarak, ............Bey , yedik ictik Allah bereket versin. Cok sükür hürmet ve rahatimiz da iyi, fakat bizi rahatsiz eden bir Tanri emanetimiz var. Müsade ederseniz bu hayirli emanetimizi yerine getirip rahatlamak istiyoruz der, veya buna benzer bir girisle isteklerini anlatmaya izin ister.






Kiz ailesinin reisi : Beyefendi veya hanimefendi, buyurun bakalim bu hayirli emanetiniz neymis ? Insallah bizi de memnun eden emanettir, der , veya buna benzer bir izin bildirisinde bulunur. Bunun üzerine elcibasi: Biz Allahin emri, Peygamberimiz Hz. Muhammedin kavli, Imamiazam Abu hanifenin mezhebi ve burada bulunan Islam din kardeslerimizin sehadetiyle, ..........beyin kizi.......... yi ........... beyin oglu........... na eslige, hakliga, hellaliga istemeye geldik. Bizler sizi dostlarimiz arasina münasip gördük. Sizlerde insaallah bizleri ve oglumuzu begenir, bu dostluk teklifi olan hayirli isimize evet dersiniz, der. Elci bu veya buna benzer teklifini üc defa tekrarladiktan sonra elciye zeval yok efendim der ve susar.






Kiz tarafi temsil eden kisi, bu teklife cevap vermek icin, elcilere bir süre tanimalarini söyler. Birlikte kararlastirilan gün, elciler tekrar gelirler. Ayni teklif merasimi tekrarlanir. Kiz tarafi kesinlikle olumsuz taraf icindeyse, bunu acikca söyler, kismetlerini baska yerden aramalarini ister. Bu sözler tamamen kesindir. Hicbir sekilde yesil isik sizmaz.Eger bu evlilige kiz tarafida razi ise, o zaman bazi sebepler ileri sürülerek bu evlilik biraz zor olur gibi naz yanisira, yinede yesil isik gösterilir. Bunun anlami, gidin birdaha gelin demektir. Budefa gelinecek gün elciler tarafindan belirlenir ve Kiz tarafina söyle bildirilir: Sizi ....... günü rahatsiz edecegiz, iyi düsünün bu hayirli isin olmasina siz de bizim kadar yardimci olun. Yuva kurmak sevaptir, gibi sözlerle ayrilirlar.






Üçüncü defa gelirken, kiza kayinpeder ve kaynana olacak kimsede beraber gelir, elcilik seonomisi aynen tekrarlanir. Karsilikli latifelerle zaman doldurulduktan sonra, elciye teklifin tekrarlanmasi söylenir. Erkek vekili olan kisi tarafindan üc defa elcilik sözleri tekrarlanir. Kiz tarafinin temsilcisi de ayni sözleri bir daha söyleyerek : Kiz vekili olarak .............kizi, ........... i ...............oglu ...........a hakliga helalliga verdim. der , evlilik ve dostlugun ilk temelini atmis olur. Yanisira tabii kiz tarafinin istek ve sartlari ( eskiden baslik parasi ) taki, dügün vesaire söylenir.






Söz verildikten sonra, özel olarak hazirlanmis söz yemekleri yenir, genellikle bu yemekler yörenin en sevilen yemekleri olup, yemegin sonunda cogunlukla sütlac ikram edilir.



Elciler ve Kayinpeder eve dönerken gelin adyina hediye verirler. Bu hediye zamanin gecerliligine göre altin, para, yüzük, kolye , bilezik veya giyisi olabilir.Bazen kayinpeder elcilerle birlikte gider , bazende elciler erkek evine döner bilhassa damat adayina gözaydini verirler.


Cogu zaman müjdeyi damada kiz tarafindaki birkac delikanli iletir, ve bahsis alir.Bu sevinci kutlamak icin icilen serbet´e Ikrar serbeti denir, ve serbeti getiren kisiye erkek kefili veya erkek babasi bahsis verir.



Söz Yüzügü



Söz yüzüğü Evlilige söz verildikten hemen sonra, Kiz tarafindan, erkege bir alyans yüzük , erkek tafrafindan´da kiza bir tasli veya alyans altin yüzük verilmek üzere, kefiller arasinda takas edilir. Bunun adina söz yüzügü denir.


Söz yüzügünden sonra , erkek taraflari, gelin görüsüne gelirler. Gelen herkes kendisine göre birer hediye verirler. Bu hediyeler, yüzük, kolye, ayakkabi, terlik, entari, ceket, manto vs. Olur. Bu süre en cok bir veya iki hafta sürer, sonra düngürler nisan tarihini belirler.




Nisan




Evliligin en önemli asamalarindan biri Nisandir. Taraflarca kararlastirilan gün, erkek tarafindan, yine taraflarca belirlenen sayida kisi ile kiz evine gidilir.. Bu gidenlere Nisanci denir. Nisancilar duruma göre 5 kiside olabilir 50 kiside olabilir. Eskiden mutlaka persembe aksami yapilan nisan , son zamanlarda, memur ve isci sayisinin artmasi üzerine , Pazar günleri yapilmaktadir.



Nisancilar eskiden atlarina binerek, önlerine davul zurnacilar alir, marslar caldira caldira at oynatarak, gelin evine giderlerdi. Simdi o ihtisam yerini Minibüslere, taksilere, motor romorklarina (traktor) birakti. Calgi olarak halen davul-zurna , mey ve saz kullanilmaktadir



.Gerek atli gerek arabali olarak nisancilar , kiz köyüne veya evine yaklastigi zaman köyün gencleri, önlerine yasli birisiyle gelenleri karsilar. Atlar arabalar münasip yerlere götürülerek , yine münasip bir sahada davullu zurnali eglence havasi saglanir.Nisancilar kiz evinde agirlanirlar, Cay Kahve yemek ikramindan sonra, toplumun huzurunda Allahin emri anilip yine aldim verdim islemleri tekrarlanir.Ilk sözlesmede kararlastirilan sartlar ( Eskiden Baslik parasi) altin ,bilezik vs. Tam yerine getirildikten sonra, kiz ve erkegin karsi tarafa verilecek hediyeler bire bohca ile huzura gelir. Bohcalari anali babali bir cocugun acmasi adettir. Bohcalar acilarak esyalar sirasiyle oradakilere gösterilir. Vekiller nisan bohcalarini alir. Bunun sonucunda Hoca dua eder. Duanin sonunda vekiller görüsür. Erken davranmak bir usüldür . Bundan sonra seker dondu der ve bahsisini alir, Allaha simarladik diyende bahsisini alir, Bohcalari acan cocuga bahsisi erkek babasi verir, ve oradakilire serbet ikram edilir, fakat cagin gelismesiyle, yerine seker , cikolata, limonata gibi seyler ikram edilir. Serbetten sonra gelin kardesinin refakatinda odaya getirilir. Kayinpeder gelinin yüzündeki peceyi acar ve yüzgörümce bahsisi ile gelini gösterenin bahsisini verir, Takiben gelin Nisancilara hosgeldin der, eskiden pata ile herkesin elinden öperdi, simdi oradakilere hosgeldin der birkac büyügün elinden öper, en yasli nisancinin gitemek icin izin vermesini bekler.




Gelin gittikten sonra , nisancilara bir tabla dolandirilarak , geline verilecek bahsis toplanir. Bu bahsis günün sartlarina göre bir miktar para olur. Arkasindan , gelinin nisancilara ikrami olan ve adina NEMER denen hediyesi dagitilir. Bu hediye , herkese bir cift yün corap , merserize corap, dikili mintan, mintan icin kumas vs. olabilir. Bunun da arkasindan bir tabla ile hediyeleri dagitan kimseye bahsis toplanir. Calgicilar icin toplanacak ücret veya bahsis ayrica nisancilardan birisi tarafindan toplanarak sahiplerine verilir.Toplanan NEMER parasi kizin ceyiz sandigina konur. Bunun ilk kismet olarak nitelendirilmesi, bu paraya bir kutsiyet havasi verir. Bu paranin dügün icin bazi masraflar icin kullanilmasi da yadirganmaz.




Taraflarin durumuna göre nisan ile dügün arsinda gecen süre müddetince , erkek tarfi kisa kisa araliklarla gelini görmeye giderler, her görüscü, geline olan yakinligina göre birtakim hediyeler götürür



.Dügün yapilmasindan önce Remi nikahin tamamlanmasi icin hemen hemen zorumlu hale gelmistir. Eskiden Resmi nikah , dügün icin sart olarak görülmüyordu. Sartlar elverdigi zaman , taraflarca dügünün günü kararlastirilir. Dügünden birgün önce , erkek yengesi kiz evine gelir.



Kina gecesi



Erkek yengesinin kiz evine gelecegi gece, kiz ve erkek taraflarina duyurulur. O gece, yengenin getirdigi gelinlik giyisiler teshir edilir. Kumas olarak getirilen giyisilerden yetistirebilenler acilen dikilecek giyisilerin dikis islerine baslar. Gelin yakinlarina getirilmis olan hediyeler de sahiplerine verilmek üzere ayirilir. Verilebilinenler o aksam verilir , verilemeyenler de yakinlarina teslim edilir. Bu gecenin bir degerli önemli isi de geline kina yakmaktir. Bu nedenle bu gecenin adi Kina gecesi olmus oluyor, bu gece kiz evine toplanmis olanlar arasindan genc kizlar, gelinler, erkek yengesinin getirdigi cerezi tepsilere koyarak etrafinda mumlar yakip, def calarak oynatirlar. Kina ezilmis büyük taslar da ayni sekilde oynatilir. Cerez ve kina oynatanlara ,onlarin üzerine atilmis olan yazmalar hediye edilir. Cerez oradakilere o anda dagitilir , orda olmayanlara sabahdan dügünden once dagitilir. Cerezi alan bir miktar para hediye eder, bu paralar yengenin bahsisi sayilir.




Ezilerek oynatilan kina , oradaki genc kiz ve gelinler tarafindan, gelinin eline konur( yakilir), artan kina ellerine yakilmak üzere kizin akranlarina dagitilir.




Kina ezenlere erkek yengesi tarafindan bir miktar bahsis verilir.Kina gecesine gelenler , geline hediye olarak , eskiden mutfak esyasi , simdi ise her türlü ev esyasi getiriler. Hatta yakinlari ziynet esyasi bile getirmektedir.Bütün bu isler sirasinda türkülü oyunlar oynanir, davul zurla veya ney esliginde oyunlar oynanir, maniler söylenir ve yanisira eylenirken bir taraftanda geline nasihatlar cekilir.



Düğün



Düğün Gününden bir kac gün önce eskiden bir davetci cikarilarak , köyden ve komsu köylerden dügüne istirak etmesi istenen kimseler, dügün atlisi olarak cagirilirdi. Ayrica dügün günü eglencelerinde ve yemeklerinde bulunmalari istenelener de dügün davetlisi olarak cagrilir. Dügün günü cagrilan dügün atlilari, davul zurna ile marslar calinarak erkek evine getirilir, atlilar calgicilara bahsis verir. Atlilar ve davetliler dügün evine gelirken yiyecek türünden hediyeler getirir. Bu hediyeler, eskiden , yag, peynir, punturus, pagaca, pestil, acma, meyve, bal, hatta bezetilmis koc olurdu, simdi bunlarin yanisira, seker, cikolata, kolonya gibi seyler de götürülür.



Dügün atlisi tamam toplandiktan sonra, bunlara ve davetlilere yemek verilir. Yemekten sonra eskiden, herkes atlarina biner, davul zurna esliginde marslar calarak, kiz evinin bulundugu köye veya mahalleye gidilir. Yola cikmadan önce Sagducu (sagdic) ve atlibasinin taninmasi sarttir. Atlibasi sagducundan NEMERIN adini ve parolayi ögrenmesi gerekir . PAPAK konusunda bu cok önemlidir.




Kiz evinin bulundugu semtin gencleri, gelenleri karsilayarak onlarin atlarini alir götürürler. Atini götürdügü adamida beraberce evine davet eder, icecek ikramindan sonra , beraberce kiz evine gelirler. Bu arada Davul zurna köy meydanlarinda devamli calar. Gencler ve atlilar halaylar ceker, oyunlar oynar, zaman ve hava sartlari müsaitse, güresler yapilir. Yemekler yenildikten sonra baslik, altin vs. isi nisanda tamamlanmis sa, dini nikah yapilir



Bu sirada gelinin bulundugu odada def calinir, türkü söylenir, oyunlar oynanir, maniler söylenir. Bir yandan da gelinin giyisileri giydirilir. Odanin ortasinda bir sandalyaya oturulup gelinin basi baglanirken, kizlar ayna tutar eline kina yakarve silerler. Bu arada gelinin yüzü duvaklanir. Bu isleri yapanlara erkek yengesi bahsis verir. Artik gelin hazirdir. Yakinlari gelir görürler, gelin evden alinacagi zaman, gelinin erkek kardesi veya yakinlarindan bir rkek cocugu, gelinin belindeki kemeri üc defa acar, tekrar baglar. Bu nikahin üc oldugunu hatirlatmaktir. Simdi kemer yerine ibrisim veya kodela baglanmaktadir



.Kayinpeder gelini almak icin , gelinin eve girecekken, kiz tarafindan birileri kapiyi iceriden bastirir. Kapiyi basanlarin bahsisini........






Diğer Adetlerimiz ise






Ayak dönümü


Cocuk görme


Sünnet


Seyran


Yilbasi


Elfene


Imece


Cenaze


Oyunlar


Calgi türleri ( Müzik)


Kepce hatun


Cift cikarma


Koc takimi


Ziyaretler...


Her Hakkı Saklıdır. ©2004- 2005 Asikzülali.com: Tikla








Kostenloser Counter und Suchmaschinenoptimierung

anasayfa