EFSANELER
--------------------------------------------------------------------------------
NENEKAYA EFSANESİ
Kaynak:www.posof.net
Posof, Kars ilinin 180 km kuzeyinde, Gürcistan'a 15 km mesafede, aynı adı taşıyan vadinin kuzeyinde, Kodiyan dağı yamaçlarında kurulu şirin bir ilçe merkezidir. Alt tarafı bayır tarlalar, sağı solu da küçük tepelerle kuşatılmıştır. Neresinden bakılsa sağ yanındaki kayabaşı tepesinin yamaçlarındaki Nenekaya görülür.
Posof, ilki 1828'de olmak üzere, 1917 yılına kadar birçok kereler Rus işgaline uğramış, korkunç mazelimlere sahne olmuş ve yürekler ürperten cinayetler icra edilmiş buralarda.
İşte Nenekaya'nın hikayesi bunlarla ilgili, Derler ki;
Posoflu bir Türk anası, mezalim yıllarının bir gününde tarlaya eşine, çocuğuna yemek götürüyormuş. Kolundaki sepetiyle Kayabaşı tepesinin yamacına varınca bir de ne görsün! Karşı tepelerden Rus askerleri gelmektedir! O güne kadarki korkunç mezalimler bir anda hafızanda canlanmış. Ne yapacağını şaşırmış. 'Ya bunların eline düşersem!?...' diye korkulu bir hayale kapılmış. Hayır hayır, düşünmesi bile ölümden beter.Çareyi Yaradan'a sığınmakta bulmuş. 'Yarabbi, beni bunların eline bırakma; ya canımı al, ya taş kes!' diye gönülden Allah'a yalvarmış... ve dilek sahibi orada taş kesilmiştir. Bir yanda zalim ve zulüm, bir yanda mazlum ve mazlumun duası... ve ibretli son...(Kültür Bakanlığı sitesinden alınmıştır)
KIZ KALESI
Ardahan' ın Posof ilçesine bagli 5 km uzaklikta olan Al köyü sirin bir orman köyüdür. Halk geçimini tarim ve hayvancilikla sürdürmektedir. Rusya sinirina 12 km uzaklikta bulunan köy bünyesinde bir çok efsaneyi barindirmaktadir. Bunlardan biride bu Kiz Kalesi veya Kiz Kilisesi'dir.
"Kiz Kilisesi veya halkin deyimiyle Kizlar Kalesi denilen yer bizim Al köyünün yaylalarinin yaninda Ulgar daginin tepelerinden birinin üzerinde bulunuyor. Bu kalede çok eski zamanlarda hayvancilik yapilirmis. Öyle tahmin ediyorumki Kipçak Türkleri zamaninda olsa gerek. Bu kalede beslenen hayvanlarin sütü orda bulunan kizlar tarafindan her gün sagildiktan sonra yer altina dösenmis tas borularla 8 km uzakliktaki bugünkü adi Yurtbekler köyü olan yere tasinarak burada oturan bey tarafindan peynir yaptirilarak satilirmis. Kaledeki günümüze kadar adi gelmis olan kizlarin reisi meshur Tamar Dodopal imis. Bu gün bu kalenin harabesi mevcuttur. Özelligi ise taslarin yuvarlak olusudur."
ARSIYAN'IN TASLARI
Türkiye'mizin en kuzeydogu kösesi olan Posof ilçemizin üç yani eski Türk yurdu, simdi Sovyet Gürcistan olan topraklarla çevrilidir. Bu sinir boylarinda yemyesil ve buzdan kaynakli daglar ve yaylalar bulunmaktadir. Arsiyan dagi, ilçenin batisinda, Artvin il sinirlariyla Gürcistan sinirinin kesistigi yerdedir. Eteklerinde Urama yaylalari vardir. Arsiyan'in Kenciyan tepesi, bazi agustos aylari disinda çoklukla dört mevsim kar bulunduran taslik bir zirveye sahiptir. Bu tasliklari alacaliyan, ceylanlarin seyran ettigi çimenlikler de yok degil, burada insan kendini bulutlarda hisseder. Etekleri buz pinarlarla çaglayan bu tepelerin zirvesinde su yoktur. Kenciyan tepesindeki esrarengiz taslarin hikayesi söyle; Zaman, kar birakmayan bir agustos ayi. Havanin sicakligi son haddinde. Çoban koyunlariyla beraber bu tepelerde susuzluktan yanmaktadir. Etekelerindeki pinarlara inip geri çikmak, bu sicak havada çok müskül. Ne'dip ne'ylemeli?... Çoban düsünür, düsünür... Çareyi bulur: Ninesinin anlattigi bir usul aklina gelmistir. "Kirpiginin bir teline dügüm atip koydugun yerde adagini ada, su çikar. " çoban öyle yapti. Sürüsünden bir seçme koyunu da kurban edecekti.
Dilek Allah tarafindan kabul edildi. Buz gibi su fiskirdi o tepede. Çoban içti, içti, içti... Koyunlari da susuzlugunu giderdi. Nerden oldu, neden oldu bilinmez, çoban kendinden geçti, verdigi sözü unuttu. Sonra ne akilsa, ceketini, zibinini çikardi. Derken iç gömlegini de çikarip iki eliyle gerdi. Bitlenmege basladi. Iç gömleginde buldugu bitleri iki elinin bas parmak tirnaklari arasinda 'çat' diye kirarak 'Al sana kurban' dedi. Dedikçe keyiflendi.
Bu nankörlük Mevl''nin gücüne gitti. Bir an... Ve çobanla sürüsü oracikta tas kesilmistir!...
|